Jan Devrim

Çılgın müziklerle uyanılan o sabahlarda her şey birden bire everybody needs love aslında bir şarkıdan fazla coşku değil mi aklımıza düşmüş o hayaletlerin koşuşturduğu deli gecede bulutlara bakıp ghost riders in the sky aslında hayatta olabildiğimiz her şey bir anlık mutluluk arayışındaki yalnızlıktan ibaret olduğu için ani sıçramalar ile hayatımızdaki çılgınlıkları tatmin ediyoruz her gördüğümüz çocukça davranış için messing with the kid diye haykırmak istiyor aklımızı saran o milyarlarca farklı düşünceyi birbirinden saklayan zırh en çok da bize yalan söylüyor içimizdeki ses her zaman ahlaksız ve çıkarcı bir pazarcı gibi en kötü ürünleri için bile pazarlık yapıyor ve I have got everything I need derken aslında her istenen bedele vermeye razı bu kötülük dolu gözler aslında bir ufak yavru köpek kadar zavallı ve kuyruğunu sallarken tek söylemeye çalıştığı gimme some loving de bir yalandan ibaret bir anda bardağın bittiğini fark ediyor büyük ve kıllı göbeğinin sa...

Rüzgarla dalgalanan saçlarının kırıklarını aldırırken yüzüne bakıyor aynada ve yemyeşil olmayan gözlerinde birikmiş bir yalnızlık macerası gibi hayat boyunca koşuşturmuş sevilmek için hiç durmaksızın nefes alırken yüreğindeki küçük ama çok küçük o serçe kalbi yorulmuş bin yıl yaşamış bir bilgenin hayata dair bıkkınlığını taşıyor her gün evine gözleri tenine değen o bin bakışlı canavarın lanetini arıyor yaşadıklarında ve anlamıyor neden bunca acıyı çektiğini hiç durmaksızın aklına düşüyor bütün bu sevgisizlikler ve terk edilmişlikler aslında kendi suçu değil olanların hiç biri onu yıldıramaz ve yoramaz bu büyük maratonda ancak kendi ayağına bağladığı kendi taşı ile yılabileceğini bilmiyor koşuştururken hayatın o daracın sokaklarında elinden tutan birisi olmadan kaybolmuş bir ufak kız çocuğu aniden gülümsüyor az önce ağlayan kendisi değilmiş gibi ve bakanların yüzüne de bir güneş doğuşu kadar tatlı bir gülümseme bırakıyor sevgisizliği bir anda ve sevilmeye koşuyor ka...