Jan Devrim

Gaziantep on Fotopedia

Hatırlar mısınız bilmiyorum, bir süre önce bir gazete "tehlikenin farkında mısınız" konulu bir reklam yapmıştı. Arap alfabesine benzer bir yazı ile gericilik arasında ilişki kuruluyordu. Bugün Capital dergisinin ekinde bir kitapda, yöneticiler geçmiş deneyimlerini paylaşıyorlardı. Bir yönetici, Vehbi Koç'un notlarını Arap alfabesi ile yazdığını anlatıyordu. Çok şaşılacak bir şey değil. O dönemde yetişen pek çok insan yazması kolay olduğundan Arap alfabesini kullandılar yıllar boyu. Başka kitaplarda da okumuştum. Yıllar boyu, muhafazakar cephesince "Din düşmanı ve rejim bekçisi" bin türlü hakarete maruz kalan Vehbi Koç, taraftarı olduğu iddia edilen bloğun açıkca eleştirdiği bir uygulamayı yapıyor. Hiç bir şey gereksiz ayrışma kadar tehlikeli değil. Cehalet her yerde aynı. Asıl tehlike düşmanlık ve en tehlikelisi cahilce yapılanı. 10/10/2010 Ataşehir

Mefta Mudiler Servisi Ufukta, ışıkların o en derin ve en karanlık olduğu anlardan birinde, bulutlarda tatlı bir mavi, hırsız bir kızılla karışıyordu.   Oysa, tüm üzerinde sadece bulunduğu yeri değil, içinde bulunduğu anı, kalbinin en gizli yerlerini, karanlık içinde bırakan, çok   kötü, çok hain, çok acı veren bir bulut vardı. Bulut, katmer katmer karanlık ve mutsuzluk bırakıyordu sanki ona. Yine de   bulutun lif lif ayrıldığı, parçalandığı ve tüm gücünü bıraktığı o uzaklarda rengi masum bir beyaza, buz mavisine ve sonunda mutlu bir gökyüzü aydınlığına kavuşuyordu. Uzaklardan ayırmadığı bal sarısı gözlerinden yaşlar minik damlalar halinde aktı yüzüne. Titreyen elleri sigaradan bir duman daha çekti içine.   Sessiz, kimsesiz ve içten ağlamasına bıraktı kendini. İçini acıtanın ne olduğunu, hangi kaybın daha büyük olduğunu düşünmedi. Düşünemedi. Üşüdü. Ezgi çok ama çok üşüdü. Hayatında hiç üşümediği kadar üşüdü. Elleri kendisini sardı ve yalnızlığına boğuldu bir ...