Kahkaha atarken, hani dostlarının arasında, el çırparak bir şakaya, çağralarak gülersin ya... Hani gözlerin kısılır, hafif de nemlenir neşeden... O, en neşeli anda, beni hatırla... Unutma... En mutlu olduğun an, çok ama çok mutsuz olmaya en yakın olduğun andır... Hani benim elimi tutmuş, gözlerimin içine bakmıştın ya o anda, hani birşey söylemek istemiş ama söyleyememiştin.. İşte o anı hatırla... Hani yalnızdık, terk edilmiştik... Kimsemiz yoktu, hatalıydık belki, büyük bir ama çok büyük bir hata yapmıştık. Ama ne yapmışsak biz yapmıştık. Bizim yaptığımız bir hatanın dolu dolu bizi mutlu etmesini hatırla. Kahkaha atarken, aklımıza gelmiyordu, yarın ne olacağı... İçimizde endişe yoktu... En kötü ne olabilirdi ki ? Hayat nasıl olsa bitmiyor muydu ? Gençtik, yürekliydik, endişelenecek hiç birşey yoktu.. Tüm gün yaz güneşinin altında oynamış, saçları sırılsıklam olana kadar terlemiş, bulduğu ilk musluğa dudaklarını dayamış çocuklar gibi sevinç, sevgi ve mutluluğa doyuy...
-- Günlük / Öyküler / Denemeler --