Uyku ile ilgili birşeyler...
Aklımdaki öyküyü bir türlü yazamıyorum, başlamaya çalışıyorum, başlayamıyorum. Ama sürekli aklımda bir hayalet gibi dolaşıyor.
Sıcak günlerde, sıkıntılar.
Bu yaz kendimi günlük keyiflere bıraktım,ucu bucağı açık. Bir bardak kahve içiyorum, biraz pipomu tüttürüyorum ve kitap okuyorum. Kaybettiğim bir misketi bulmuş gibi mutlu oluyorum.
İçinden mavi ışıklar saçan, neşeli bir misket...
Akşam üstlerinde huzur ve uyku birlikte çöküyor, ikindiyi devirdi mi gün, hemen insan kendini bir sakin yatağa bırakmak, tatlı tatlı mırıldanmak ve uyumak istiyor.
Oysa gece uykuya düşman, klimalar, vantilatörler yada başka şeyler dışarıdaki kavurucu sıcağın çıtırtılar ile kendini hatırlatmasına engel olmuyor.
Oysa yaz ne güzel!
Çocuklar mutlu, havuzlarda pırıltılı suları sıçratıyorlar, iskelelerden denize atlıyorlar bağırtılar ile. Bembeyaz dişleri, nadir bulutlara karışıyor masmavi gökyüzünde.
Yazda bir huzur var aslında.
Bizim gibi çalışmak ile yaşamak arasında, acıklı bir arafın evladı olmuş şehir insanları için sadece günde birkaç saat yaz var. O da belki. Birileri dert büyütmezse, birşeyler kopmaz, ötekiler bozulmazsa...
Olsun.. Ben kendi yazımı seviyorum. Tütünümü yakıyorum, kahvemi içiyorum, kitabımı okuyorum.
Varsın migren sızlasın kötü bir kaynana gibi beynimin ucunda, ağrımayan kısmı hala benim!
Aklımdaki öyküyü bir türlü yazamıyorum, başlamaya çalışıyorum, başlayamıyorum. Ama sürekli aklımda bir hayalet gibi dolaşıyor.
Sıcak günlerde, sıkıntılar.
Bu yaz kendimi günlük keyiflere bıraktım,ucu bucağı açık. Bir bardak kahve içiyorum, biraz pipomu tüttürüyorum ve kitap okuyorum. Kaybettiğim bir misketi bulmuş gibi mutlu oluyorum.
İçinden mavi ışıklar saçan, neşeli bir misket...
Akşam üstlerinde huzur ve uyku birlikte çöküyor, ikindiyi devirdi mi gün, hemen insan kendini bir sakin yatağa bırakmak, tatlı tatlı mırıldanmak ve uyumak istiyor.
Oysa gece uykuya düşman, klimalar, vantilatörler yada başka şeyler dışarıdaki kavurucu sıcağın çıtırtılar ile kendini hatırlatmasına engel olmuyor.
Oysa yaz ne güzel!
Çocuklar mutlu, havuzlarda pırıltılı suları sıçratıyorlar, iskelelerden denize atlıyorlar bağırtılar ile. Bembeyaz dişleri, nadir bulutlara karışıyor masmavi gökyüzünde.
Yazda bir huzur var aslında.
Bizim gibi çalışmak ile yaşamak arasında, acıklı bir arafın evladı olmuş şehir insanları için sadece günde birkaç saat yaz var. O da belki. Birileri dert büyütmezse, birşeyler kopmaz, ötekiler bozulmazsa...
Olsun.. Ben kendi yazımı seviyorum. Tütünümü yakıyorum, kahvemi içiyorum, kitabımı okuyorum.
Varsın migren sızlasın kötü bir kaynana gibi beynimin ucunda, ağrımayan kısmı hala benim!
Yorumlar