Uzun zamandır, bir tekne kullanmak konusunda hevesliyim... Denize girmeyi pek sevmiyorum ama denizde olmak, sakin ve sessiz... Sukunet içinde okumak, düşünmek, uzaklara bakmak ve hatta uyumak kadar güzeli yok.
Bir arkadaşımızın teknesini kullanma imkanı buldum. Bunu anlatmak istiyorum.
82 Model bir Beneteau 9.66 Yelkenli. Bir gün önce birlikte bir saatlik ufak bir seyir yaptık. Çeşme'de benim gibi acemiler için ürkütücü bir rüzgar var. Rüzgarın benim için en korkutucu tarafı Avara, yani limandan ayrılmak.
Tekneler, bizim alışageldiğimiz "Akdeniz Usulu", yani kıçtan kara şeklinde bağlı. Tekne sancaktan aldığı rüzgar sebebi ile iskeleye doğru, yani soldaki tekneye doğru itiliyor.
Marina görevlilerinden yardım istedik. Önce iskele tarafındaki tonozu ve kıç halatını çözdük. Böylece tekne hareket ederken yan tarafa çarpmayacak. Her ne kadar usturmaçalar tekneyi koruyor olsa da, gereksiz bir boya masrafına gerek yok.
Sonra biraz yol verip, tekneyi çözdük. Yan usturmaçaların da koruması ile ayrıldık. Korkudan 1 mil gibi bir "durmaya yakın" hızla limandan ayrıldım.
Rüzgar üstüne doğru 2 - 3 mil kadar gittim. Gözüm derinlik göstergesinde.
Yeke dümen bir tekne olduğundan, alıştığımız "nereye çekersen oraya gider" mantığından farklı olarak "nereden uzaklaşmak istiyorsan, dümeni o tarafa çek" şeklinde çalışıyor.
Bir süre gittim. Biraz yol verdim. Motoru dinledim. Yelken açmaya hiç niyetlenmedim. Haritayı, dümeni ve otopilotu kullanmayı öğrenmeye çalıştım. Teknenin bir kerterizde tutulmasını anlamaya çalıştım.
Sonra tekneyi çevirip, tekrar limana döndük. Aborda sırasında da yardım aldım. Bu sefer daha iyi bir yanaşma oldu. Hemen hemen hiç temas yok.
1.5 saat kadar tek başıma, aslında iki çocuğumla birlikte, denizde kaldık. Motoru çalıştırmayı, dalgaya girmeyi tecrübe ettik.
Keyifliydi, eğer biraz daha az rüzgar olsaydı biraz daha fazla cesaret edebilirdim.
Öğrendiklerim şunlar:
Acemi olduğunu söylemekten korkmamak lazım. Hazırlık, kontrol ve yardım istemek herşeyin çözümü. Bundan sonra daha fazla yardım isteyeceğim.
Tekne ile gitmek çok keyifli. Yelkenle daha fazla eğleneceğimden ve keyif alacağımdan eminim.
Bir arkadaşımızın teknesini kullanma imkanı buldum. Bunu anlatmak istiyorum.
82 Model bir Beneteau 9.66 Yelkenli. Bir gün önce birlikte bir saatlik ufak bir seyir yaptık. Çeşme'de benim gibi acemiler için ürkütücü bir rüzgar var. Rüzgarın benim için en korkutucu tarafı Avara, yani limandan ayrılmak.
Tekneler, bizim alışageldiğimiz "Akdeniz Usulu", yani kıçtan kara şeklinde bağlı. Tekne sancaktan aldığı rüzgar sebebi ile iskeleye doğru, yani soldaki tekneye doğru itiliyor.
Marina görevlilerinden yardım istedik. Önce iskele tarafındaki tonozu ve kıç halatını çözdük. Böylece tekne hareket ederken yan tarafa çarpmayacak. Her ne kadar usturmaçalar tekneyi koruyor olsa da, gereksiz bir boya masrafına gerek yok.
Sonra biraz yol verip, tekneyi çözdük. Yan usturmaçaların da koruması ile ayrıldık. Korkudan 1 mil gibi bir "durmaya yakın" hızla limandan ayrıldım.
Rüzgar üstüne doğru 2 - 3 mil kadar gittim. Gözüm derinlik göstergesinde.
Yeke dümen bir tekne olduğundan, alıştığımız "nereye çekersen oraya gider" mantığından farklı olarak "nereden uzaklaşmak istiyorsan, dümeni o tarafa çek" şeklinde çalışıyor.
Bir süre gittim. Biraz yol verdim. Motoru dinledim. Yelken açmaya hiç niyetlenmedim. Haritayı, dümeni ve otopilotu kullanmayı öğrenmeye çalıştım. Teknenin bir kerterizde tutulmasını anlamaya çalıştım.
Sonra tekneyi çevirip, tekrar limana döndük. Aborda sırasında da yardım aldım. Bu sefer daha iyi bir yanaşma oldu. Hemen hemen hiç temas yok.
1.5 saat kadar tek başıma, aslında iki çocuğumla birlikte, denizde kaldık. Motoru çalıştırmayı, dalgaya girmeyi tecrübe ettik.
Keyifliydi, eğer biraz daha az rüzgar olsaydı biraz daha fazla cesaret edebilirdim.
Öğrendiklerim şunlar:
Acemi olduğunu söylemekten korkmamak lazım. Hazırlık, kontrol ve yardım istemek herşeyin çözümü. Bundan sonra daha fazla yardım isteyeceğim.
Tekne ile gitmek çok keyifli. Yelkenle daha fazla eğleneceğimden ve keyif alacağımdan eminim.
Yorumlar