Meczubun Oğlu Hatırlıyorum. Hep hatırlıyorum. Gözlerimin kanayana kadar düşünülüyorum. Hep hatırlıyorum. Hiç aklımdan gitmiyor. Hep hatırlıyorum. Her şeyden niye nefret ettiğimi iyi hatırlıyorum. İnanılmaz pis kokuyordu. Hayal edemezsiniz. Bin yıl yıkanmamış gibi bir şeydi nasıl anlatsam. Ölü fare çiş ve kusmuk kokuyordu. Sanıyorum pantolonluna sıçıyordu ve hiç değiştirmiyordu. Sokağın başından bile anlıyordum geldiğini. Pis kokuyordu. Sakalları uzamıştı ama sanki hep aynıydı. Yada birisi tıraş ediyordu sanki. Bilmiyorum. Pis kokuyordu. Ama çok kötü. Genelde yanından geçerken çöplerden başını kaldırır bana bakardı. Ben yüzümü kaldırmadan yanından geçerdim. Her seferinde ölmemiş olduğu için kahrolurdum. “Bir gün orada ölüsünü görsem” derdim, bir yerde donmuş olsa ne güzel olurdu. Pis kokuyordu. Sokaklarda yaşıyordu. Varlığı içimi acıtıyordu. İki çöp kutusunun arasında bir kartondan kulübesi vardı. Yanından geçerken kız arkadaşlarım korkar k...
-- Günlük / Öyküler / Denemeler --