Uçurum
I
Suskunluk içinde büyük, kahverengi gözlerini yere indiriyorsun. Gözkapakların bir çarşaf gibi örtüyor onları. Bir tel saçın isyan edip düşüeriyor üzerlerine. Sonra birkaç tanesi daha…
Yüzün hafifçe çeviriyorsun.
Ellerimle yüzünü avuçluyorum. Bir sıcaklık geliyor. Sonra saçlarının ipek gibi , tel tel geziniyor parmaklarımın arasında. Ufacıcık, sıcak bir gülümseme geliyor yüzüne. Bir iki saniye ve uçup gidiyor. Gözlerimi kapatıp , derin bir nefes alıyorum. Bırakıyorum saçlarını, yüzünü…
Şimdi ellerim şakaklarımda, gözlerim yarı açık yarı yapalı. Masanın desenine takılıyor gözlerim. Danteller arasından kaçmak istiyorum. Bir an, sanki kaçabilecek gibi ellerimi uzatıyorum.
Gözlerimi dikiyorum sana. Bir an “Neden” diyesim geliyor. Dudaklarım açılıyor. Belki bir harf söyledikten sonra susuyorum.
Gözlerimi kapıyorum. Bir damla yaş. Kendini tamamlamış, artı akacak. Bir daha kapatıp açıyorum gözlerimi. Düşüyor..
Gülümsüyorum. Bitiyor birden gülümsemem..
-Öyle olmalı, inan bana. Kendini bırakma. Doğrusu bu… Doğrusu…
Sesin.. Kulaklarımda yankılanıyor olmalı…
-Kendine iyi bak. Elveda…
Gözlerime bakmadan çantanı alıp gidiyorsun yavaşça. Oysa baksan ,kapalılar…
Kapıdan dışarı çıkıyorsun, camekanın önünde bekliyorsun. Bir iki saniye, bir araba geliyor. Binip gidiyorsun..
-Gitme..
Gözlerimde bir damla daha.
-Gitme…
Ellerim masanın üzerine düşüyor..
Başımda ellerimin üzerine
Ağlıyorum. Ellerim ıslanıyor..
II
Bir ses, kaldırıyorum kafamı. Büro, akşam üstü. Kapıdasın..
-Selam
-Selam ! Gözüm yollarda kaldı!!!
Gülümsüyorum, gülümsüyorsun..
-Gözlerine ne oldu ?
-Kabus gördüm.
-Ne gördün ?
-Uçurumdan düşüyordum
Islak ellerimi mendille siliyorum.
26-2-1993
I
Suskunluk içinde büyük, kahverengi gözlerini yere indiriyorsun. Gözkapakların bir çarşaf gibi örtüyor onları. Bir tel saçın isyan edip düşüeriyor üzerlerine. Sonra birkaç tanesi daha…
Yüzün hafifçe çeviriyorsun.
Ellerimle yüzünü avuçluyorum. Bir sıcaklık geliyor. Sonra saçlarının ipek gibi , tel tel geziniyor parmaklarımın arasında. Ufacıcık, sıcak bir gülümseme geliyor yüzüne. Bir iki saniye ve uçup gidiyor. Gözlerimi kapatıp , derin bir nefes alıyorum. Bırakıyorum saçlarını, yüzünü…
Şimdi ellerim şakaklarımda, gözlerim yarı açık yarı yapalı. Masanın desenine takılıyor gözlerim. Danteller arasından kaçmak istiyorum. Bir an, sanki kaçabilecek gibi ellerimi uzatıyorum.
Gözlerimi dikiyorum sana. Bir an “Neden” diyesim geliyor. Dudaklarım açılıyor. Belki bir harf söyledikten sonra susuyorum.
Gözlerimi kapıyorum. Bir damla yaş. Kendini tamamlamış, artı akacak. Bir daha kapatıp açıyorum gözlerimi. Düşüyor..
Gülümsüyorum. Bitiyor birden gülümsemem..
-Öyle olmalı, inan bana. Kendini bırakma. Doğrusu bu… Doğrusu…
Sesin.. Kulaklarımda yankılanıyor olmalı…
-Kendine iyi bak. Elveda…
Gözlerime bakmadan çantanı alıp gidiyorsun yavaşça. Oysa baksan ,kapalılar…
Kapıdan dışarı çıkıyorsun, camekanın önünde bekliyorsun. Bir iki saniye, bir araba geliyor. Binip gidiyorsun..
-Gitme..
Gözlerimde bir damla daha.
-Gitme…
Ellerim masanın üzerine düşüyor..
Başımda ellerimin üzerine
Ağlıyorum. Ellerim ıslanıyor..
II
Bir ses, kaldırıyorum kafamı. Büro, akşam üstü. Kapıdasın..
-Selam
-Selam ! Gözüm yollarda kaldı!!!
Gülümsüyorum, gülümsüyorsun..
-Gözlerine ne oldu ?
-Kabus gördüm.
-Ne gördün ?
-Uçurumdan düşüyordum
Islak ellerimi mendille siliyorum.
26-2-1993
Yorumlar