Thassos

Thassos Adası, Kavala'nın açığında bulunan, belki Gökçeada büyüklüğünde güzel bir turizm bölgesi. Ulaşımı Kavala'dan yada Keramoti'den yapılabiliyor. Alexandroupoli'den yaklaşık 150 KM uzaklıkta. Güzel bir otoyol ile ulaşılıyor. Ancak Alexandroupoli/Dedeağaç ile Keramoti arasında çok az akaryakıt istasyonu var. Bu yüzden tedarikli yola çıkmak lazım.

Adaya araçla ulaşım Keramoti üzerinden. Esas olarak ada, bu beldeye daha yakın. Kavala'dan yapılacak feribot seyahati daha uzun sürüyormuş. Otoyolda ilk "Feribot" talebasını takip ederek gidilebiliyor. Feribota ulaşmak için zaman zaman tabelalar ortadan kaybolduğundan, Havalaanı tabelasını takip etmek lazım. Son anda başka bir tabela ile yön bulunuyor.

Tabelalarda latin alfabesi ile yazılanlar birbirini tutmadığından hayat çok zorlaşabiliyor. Chistopoli yada Hristopoli yazılabiliyor. Aynı gerekçe ile navigasyona da pek güvenmemek lazım. Aynı isme sahip bir çok şehir, bölge var.

Rızkının Peşinde Bir Martı

Thassos feribotu, yaklaşık 30 dk içinde adada oluyor. Felaket bir feribot kuyruğuna yakalandık ama 1 saatte bitti. Biletler tek yön için 16 eu araç, 3 eu yolcu için. İki kişi için 22 EU tutuyor.

Bizim vapurlardaki "martılara simit atma" ambiyansı burada yaşanıyor. Tabi simit yok, bisküvi atıyorlar. Martılar zaten obez görünüyor.



Adaya vardığımızda, rezervasyonumuz olan Alexandra Golden Beach (http://www.alexandragoldenhotel.com/) oteline ulaşmak için, limandan yaklaşık 12 KM araç kullandık. Golden Beach, uzaktan resim gibi görünen, yeşilin maviye karıştığı bir koy. Thassos zaten yeşil, ağacı bol ve  havası temiz bir ada.

Golden Beach

Yeşil - Mavi Bir Deniz

Golden Beach'in gerçekten altını andırır kumu çok ince ve güzel. Deniz de keza öyle. Tertemiz bir deniz, içindeki kum zerreleri görünüyor. Minik balıkların kıpır kıpır oynadığını görebiliyorsunuz. Sakin, sessiz biryer. Kaldığımız otelin kendi bölümü ve şezlongları vardı. Böylece kaldığımız birkaç saati denizde keyifle geçirdik.

Otelin tam ortasında harika bir havuz var. Küçük minderlerin, şezlongların olduğu, güzel tasarlanmış bir havuz. Dinlenmek için ideal. Gürültü yok, otel çocuk kabul etmiyor. Odalar ferah, temiz ve sakin. Bazı odaların kendi havuzları var. Çalışanların hepsi iyi derecede İngilizce biliyor ve hepsi nazik. Otelin fiyatından başka hiç birşey rahatsız edici değildi. Ben o kadar ödemedim ama en son hotels.com, oda başı 1.000 EU gibi saçma sapan fiyatlar yazıyordu.

Alexandra Golden Beach'in Havuzu

İşin aslı, benim orada bulunduğum hafta, bizdeki bayram haftaları gibi, bir "Bank Holiday" olduğundan, tüm oteller dolu ve müthiş kalabalık. Otel de 150 Eu'ya satacağı son odayı 1.000 eu'ya satmaya çalışıyor elbette.

Kaldığımız bölgede, aramamıza rağmen, düzgün yemek yiyecek bir yer bulamadık. Otelin kendi restorantına döndük mecburen. Ancak otelin mutfağı çok başarılı. Her ne kadar bizim aradığımız "Yunan Yemekleri" dışında bir mutfak sunuyor olsa da, fena değil. Menu "Akdeniz Salata, Izgara Somon" gibi çok klasik heryerde bulunabilecek yemekleri içeriyor. Ancak sunum ve lezzet harika.

Otelden çıktıktan sonra, Thassos'a geri dönmek için yola çıktık fakat Moeses isimli lokanta bizi durdurdu.

Cumali isimli, Batı Trakya'lı bir garsonunda çalıştığı ufak lokanta harika yemekler sunuyor. Mezeler inanılmaz. Ancak ahtapot mükemmeldi.Ahtapotlar hemen otelin önünde kurutuluyor ve herşey taze. Servisi hızlı, şirin bir yer.

Thassos, 1 gece kalarak çok anlatılabilecek bir yer değil. Ancak temiz denizi, güzel yemekleri ve yeşil doğası ile İstanbul'a çok uzak olmayan, 1 haftaya varan tatiller için uygun fiyatlı bir alternatif olabilir.