Bir hafta ofiste durmayınca hayat karışıyor. Bir sürü mail birikiyor; gelen mesajların anlamı kalmıyor. Herşey geç kalıyor. Falan.
Abrek’in böyle dertleri yok.
O bıdı bıdı koşuyor sadece. Hopluyor, et yiyor, ayran içiyor, ne bileyim, kedisini seviyor. Çıtır night elfler var ortamda, onlara “greetings” falan yapıyor.
Abrek’in dertleri pek az ama hayatı çetin. Öldür öldür bitmiyor hayvanlar, derisini yüz, tuzla , elbise yap, git sat, para kazan. O da ekmeğinin peşinde. Bir mana olsun, health olsun, bedavaya değil bunlar.
Akşam üşengeçliğin doruk noktasında bir bardak meyva suyu ve dolaptaki konserve birşeyi yedim ve yattım. Buay aylardan Ramazan, günlerden oruç, iftara var 5 saat. Hayırlı olsun.
Yorumlar