Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Mussolini hakkında, henüz daha öldürülmemiş fakat iktidardan indirildilmişken, yazdığı yazıyı okuyorum.
İyi bir edebiyatçı, aydının ne kadar açık bir görüşe sahip olabileceğini gösteriyor. Satır başlarını paylaşmak istedim:
- Modern diktatörlerin en büyük vasfı hadiseyelerin peşinden gitmeleridir.
- Bir Avrupa birliğinin, bir Akdeniz fedarasyonunun sağlam bir uzvu olacak bir İtalya'yı kuracağı yerde eski Roma'yı diriltmek istedi
- Bir insan sansar olabilirdi. Fakat dünya tavuk kümesi olmaya razı olamazdı.
- Evvela dünyayı hesab ederken aldandı, sonra kendi şahsında, kuvvetlerini hesapta aldandı.
- Söz çok defa büyüklüğü öldürür. Çünkü insanı üst üste ve kolay zaferler kazanmaya alıştırır.
- Millet ile kitlenin arasında büyük fark vardır. Millet hayatın muvazenesidir. Kitle ise bu muvazenenin bozuluşundar çıkar.
- Kendisini bildi bileli mitingte, konferansta, merasim alayında vehminin, kudretinin, kininin, cinnetinin kudurttuğu bir kalabalık karşısında yaşayan bu adam, senelerden beri bütün çizgilerini değiştiren, buutlarını sonsuzluğa doğru uzatan, sözüne, el işaretine, bakışına mucize derinlikler veren bu sihirli aynadan (millet) günün her saatinde kendisine yübinlerin tuttuğu bu aynadan mahrum kalıyor. Hakikkatten hazin bir talih!
Bugün bu yazıyı tekrar tekrar okumak lazım.
İyi bir edebiyatçı, aydının ne kadar açık bir görüşe sahip olabileceğini gösteriyor. Satır başlarını paylaşmak istedim:
- Modern diktatörlerin en büyük vasfı hadiseyelerin peşinden gitmeleridir.
- Bir Avrupa birliğinin, bir Akdeniz fedarasyonunun sağlam bir uzvu olacak bir İtalya'yı kuracağı yerde eski Roma'yı diriltmek istedi
- Bir insan sansar olabilirdi. Fakat dünya tavuk kümesi olmaya razı olamazdı.
- Evvela dünyayı hesab ederken aldandı, sonra kendi şahsında, kuvvetlerini hesapta aldandı.
- Söz çok defa büyüklüğü öldürür. Çünkü insanı üst üste ve kolay zaferler kazanmaya alıştırır.
- Millet ile kitlenin arasında büyük fark vardır. Millet hayatın muvazenesidir. Kitle ise bu muvazenenin bozuluşundar çıkar.
- Kendisini bildi bileli mitingte, konferansta, merasim alayında vehminin, kudretinin, kininin, cinnetinin kudurttuğu bir kalabalık karşısında yaşayan bu adam, senelerden beri bütün çizgilerini değiştiren, buutlarını sonsuzluğa doğru uzatan, sözüne, el işaretine, bakışına mucize derinlikler veren bu sihirli aynadan (millet) günün her saatinde kendisine yübinlerin tuttuğu bu aynadan mahrum kalıyor. Hakikkatten hazin bir talih!
Bugün bu yazıyı tekrar tekrar okumak lazım.
Yorumlar