Ana içeriğe atla

FuckExistance Flughafen

XXII
FuckExistance Flughafen

Kötü havalarda bir türlü kalkmayan uçakların üzerine alkol fışkırtılması gibi sıkıştığım bu karlı ve buzlu ortamda kendi üzerime alkol atıyorsam tamamen kalkıp gitmek istediğimden kaynaklanıyor aslında her türlü sorunun varlığın o büyük ve bitmeyen ağırlığı üzerinde hiçbir önemi kalmaması benim ağrımaya meyilli beynimin kendi konfor alanında uydurduğu binlerce mutsuzluğun bir gereksiz üzüntü yığını olması benim bilincimin içindeki iç seslerin yığını arasındaki bir tek bilgenin beyaz sakallarını okşayarak bana bunların hepsinin geçici olduğunu hatırlatmasından ibaret hayat her şeyin tekrar tekrar oynatılan ama her seferinde biraz daha kötüleşen o seslerin bir süre sonra bir cızırtıya yada kabuslara yakın bir çeşit bağırtıya dönüşmesinden kurtulamıyorum hayallerimin yıkılmasının etkisinden ve sonra hayallerimin yok olmasına alışıp hiç hayalim olmaması durumunun beni bir çeşit her anın şimdi olduğu ve hiçbir geçmişin ve geleceğin olmadığı o depresif carpe diem duygusunun durgunluğuna bırakıyor olmasına kendimi kaptırıyorum yazmıyor olmanın var olmuyor olmakla eş değer olduğu eşiği geçip aslında hiçbir zaman hiç birşeyin var olmadığı ve bilinçlerin evrimsel oyunları olduğu gerçeğine kendimi kaptırıyorum tam inerken uçak üzerindeki alkol kokusu beni sarhoş ediyor kaptan pilotun sesindeki gereksiz rahatlık kulaklarıma o bitmeyecek hissi verilmeye çalışılmış yolculuğun bitmek üzere olduğu gerçeğini fısıldıyor gerçekliğin kontrol kulesi ışıklarını yakıp söndürürken benim uçak o hava alanına iniyor.


09/01/2017
Ataşehir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Thassos

Thassos Adası, Kavala'nın açığında bulunan, belki Gökçeada büyüklüğünde güzel bir turizm bölgesi. Ulaşımı Kavala'dan yada Keramoti'den yapılabiliyor. Alexandroupoli'den yaklaşık 150 KM uzaklıkta. Güzel bir otoyol ile ulaşılıyor. Ancak Alexandroupoli/Dedeağaç ile Keramoti arasında çok az akaryakıt istasyonu var. Bu yüzden tedarikli yola çıkmak lazım. Adaya araçla ulaşım Keramoti üzerinden. Esas olarak ada, bu beldeye daha yakın. Kavala'dan yapılacak feribot seyahati daha uzun sürüyormuş. Otoyolda ilk "Feribot" talebasını takip ederek gidilebiliyor. Feribota ulaşmak için zaman zaman tabelalar ortadan kaybolduğundan, Havalaanı tabelasını takip etmek lazım. Son anda başka bir tabela ile yön bulunuyor. Tabelalarda latin alfabesi ile yazılanlar birbirini tutmadığından hayat çok zorlaşabiliyor. Chistopoli yada Hristopoli yazılabiliyor. Aynı gerekçe ile navigasyona da pek güvenmemek lazım. Aynı isme sahip bir çok şehir, bölge var. Rızkının Peşinde Bir Ma...

Alexandroupoli

Alexandroupoli, bizim bildiğimiz adı ile "Dedeağaç", Türkiye'ye son derece yakın bir sahil kasabası. Büyük değil, ama turizm açısından, sınırın Türkiye tarafından kalan bölgelere göre çok daha gelişmiş. Türkiye'den girilen otobandan çıktıktan sonra denize doğru gidince otellere ve yemek yenilebilecek yerlere ulaşılıyor. Bir gün kaldığım için çok fazla inceleyemedim ama her bütçeye göre otel ve lokanta var. Kapıdan girince otellerin verdikleri fiyatlar ile internet üzerinden alınan fiyatlar birbirinden çok farklı. Bu yüzden http://www.hotels.com yada http://www.booking.com gibi adresler uzerinden rezervasyon yapılmasını tavsiye ederim. Üstelik başka ziyaretçilerin yorumlarını da okumak mümkün. Otel fiyatları 50 EU ile 140 EU arasında değişiyor. Şu anda yüksek sezon olmasına rağmen, bize 140 EU'ya kendi havuzu olan bir oda önerdiler. Kalmadık o ayrı... Şehir merkezinde "club"lar, kafeteryalar ve lokantalar yanyana. Otel olarak Thraki oteli tercih ...

Üstümde Bunu Bulmuşlar

Ben öldükten sonra, cebimde bir sinema bileti bulmuşlar. Kötü bir macera filminin bileti, yani öyle ciddiye alınacak birşey değil. Akşam matinesiydi, indirim kartımı kabul etmemişlerdi, biraz pahallıydı. Homurdanıp ödemiştim, gişedeki kızın aldırmaz tavırları sıkıntımı ağırlaştırmıştı. Filmin başlamasına biraz zaman vardı, gezindim alışveriş merkezinde. Vitrinlere baktım, vitrinlere bakan insanlara. Fiyat etiketleri, tıpır tıpır yürüyen kadınlar. Tatlı kahkahalar, ışıklar ve yansımaları... Güzel mavi gömlekler, hep sevdiğim gibi. Yüzüm karardı, sıkıldım. Işıklar gözümü kör etti, kaçarcasına çıktım binadan. Gök alabildiğine uzanıyor, arabalar kızarmış bulutların altında dört bir yana kaçışıyordu. Ufukta hayatımın en kızıl güneşi batıyordu. Gün batıyordu. Gökyüzü, binalar... Altında gezinen insanlar... Her biri birleşmiş, tek bir nesne olmuştu. Tek bir büyük resim, akıl almaz bir manzara. Bir dehşetli resmin içinde, bir minicik karakter olmuşum, neresi gerçek neresi sadece bir s...